İçine Kapandıkça Küçülürsün

Kayıt Tarihi: 22 May 2023 Yazar: Karabaşoğlu Namık

Psikoloji de vardır ve herkes şu ana kadar onlarca müşahede de etmiş olabilir. İnsan içine kapandıkça fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Kendine özgüveni kaybeder ve netice olarak hep kendi sınırlarını korumaya çalışır. Zaman gelir aile sınırlarını da koruyamaz. Darma dağınık hale gelir. Mutluluk elinden bir kelebek gibi uçar gider. Sonunda sadece seyreder.

Bir toplumda öyledir. Koca imparatorluk bakiyesi olan 20 milyon metrekare olan devletimiz 840 bin metrekareye düşmüş. Bu nüfusumuzda homojen değil. Hepsi Türk olsa, saf Türklerden oluşmuş bir devlet kurulmuş olsa, ülke Türk saniyesini kaybetmesin diye, savaştan kaçan çol çocuk Suriyelilerde ülkemize alınmasın. O zaman da aman benim saf Türk ırkım bozulmasın, yeterli sınırlarım değişmesin diye suya sabuna dokunulmasın. Herhangi bir saldırıda almadan koyun gibi yaşamak ülkemize ne kazandırır.

Daha sonra da biz Ergenekon’dan çıkıp yürüdük diye ortalıkta dolaşmak millete ne kadar inandırıcı olur.

Kimin kabiliyeti gelişir?

Bunu hayvanlar âleminde bile görüyoruz.

Sürekli saldırı ve baskı altında olan bir millet gelişir, kabiliyetini artırır. Gelişmek için saflığını millet olarak korumak istersen, bazı stratejik tedbirler alırsın. Oda ulu orta dile getirilmez.

Bu millet geçte olsa 2000 yıllık hafızasına ulaştı. Küçük düşünenler içine kapanan insan gibi kapanır ve bir daha da ayağa kalkamaz. Sömürülen bir devlet olur. Kabına sığmayan İslam’ın bayrakları olan bu millete artık elbise dar geliyor. Engellemeyin yeter. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bu milleti İstanbul’un fethinde müjdelemiş.

İkinci bir müjdesi de var. Onu okurlar kendi araştırsın.

Yani daha çok iş var.

Osmanlı bakiyesi bu devlet kodlarına dönmeye başladı. 20 milyon metrekare sınırları olan şanlı Osmanlı Devletinin bakiyesi, küçük düşünemez ve düşünmemeli.

Kabuğuna çekilirse kendi sınırlarını dahi koruyamaz.

Türk dünyası, Arap dünyası ile güzel iletişim kurmalıdır. Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları Kürtler bizim din kardeşimizdir.

hdpkk'ya gelince onlar seküler bir inan yapısına sahip, kandil inançsız sözde teröristlerden oluşmakta

Onlara biat eden Müslümanların vay haline. 40 bin şehidin katledilmesini sorumluluğuna ortak olarak gideceklerdir. Bunların aslına baksanız Ermeni tohumu çıkacaktır.

Suriyelilere gelince o insanlar bizim kardeşimiz. Müslümanlığı Türkçülüğüne galip gelmeyenler bir kez daha düşünsün. Türkçülükten mi hesap verecekler yoksa Müslümanlıktan mı?

Bu ayırımı yapamayanı Allah ıslah etsin. Ben bu ayırımı lisede yapıp hakikate ulaştım. Elhamdülillah.

Suriyeliler yüzyıl önceki devletlerinin merkezinde eğitim alıyorlar. Hepsi yetişmiş birer insan olarak ülkelerine dönecekler. Perdeler açıldığında bizler yanlış düşünmüşüz demek istemiyorsanız lütfen kendinize gelin.

Sonuç olarak içe kapananın kabiliyetleri gelişmez. Büyük devlet olamaz. Eğer bu şekilde sınırları korumaya kalkarlarsa beş, on yıl sonra Türkiye daha da küçülür.

Kardeşliğimize halel getirmeden, maneviyatlı, milli güçlü bir Türkiye oluşturmak istiyorsak birlik ve beraberliğimizi bozmayalım.

Kalın Sağlıcakla.

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi için tanımlama bilgileri kullanır. İzin verir misiniz?

Telefon: 0532 268 05 48

E-Mail: info@kilithaber.com